Dolar 20,9020
Euro 22,4460
Altın 1.311,90
BİST 5.114,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Az Bulutlu
İstanbul
21°C
Az Bulutlu
Cts 21°C
Paz 23°C
Pts 24°C
Sal 24°C

Oral Tanı ve Radyoloji hakkında

“Oral Diagnosis” kelime anlamı olarak “iç ağzın analizi” anlamına gelmektedir.

Oral Tanı ve Radyoloji hakkında
REKLAM ALANI
A+
A-
06.06.2021
148
ABONE OL

Başarılı bir oral tedavi ancak doğru bir teşhis konulduğunda mümkündür. Diş hekimliğinde ağız içi tanı, ağız içi ve dışı tüm sorunların bilimsel bilgilerden yararlanılarak aralarındaki ilişkinin belirlenmesi ve eldeki bulgulara göre tedavi ile ilgili doğru kararların verilmesine yardımcı olma uygulamasıdır. Etkili bir oral teşhis, oral muayene, harici muayene ve radyolojik muayene yoluyla yapılabilir. 

Ağız dışı muayene, ağız içi ve çevresindeki dokuların (yüz, çene, çene eklemi, dudaklar, burun, boyun, çene…) incelenmesini içerir. Ayrıca ağız içi muayene ile dişler sistematik bir şekilde incelenir. Dişeti çekilmesi, plak, tartar oluşumu, apse varlığı, hareketlilik, boşluklar, uyumsuz restorasyonlar, komplikasyonlar, renk, sayı ve şekil kusurlarının tümü değerlendirilmelidir. Her bir dişin muayenesinin ardından hasta kapanış çeneleri ve birbirleriyle olan ilişkileri açısından da incelenmelidir. Tüm dişler ve ağız içi dokular değerlendirildikten sonra hasta, halihazırda rahatsızlık vermeyen dişlere gerekli müdahaleler konusunda bilgilendirilmelidir.

ARA REKLAM ALANI

Derin olmayan diş boşlukları herhangi bir rahatsızlık vermeyebilir ancak ilerlediğinde ağrı kaynağı olabilir. Ayrıca bebeklik döneminde diş eti hastalığı hakkında iyi bilgi sahibi olmak, ileride diş eti çekilmesini ve diş kayıplarını önleyebilir.

Ağızdan teşhis sadece diş hekimliğinde değil, sistematik hastalıklar açısından da önemlidir. Hasta mutlaka sistematik hastalıklar açısından sorgulanmalıdır. Örneğin diyabetes mellitus, kalp hastalığı, hipertansiyon, ateroskleroz ve hormonal bozukluklar ile bunlar için hastanın kullandığı ilaçlar diş tedavi planlamasını etkileyebilir. Diabetes mellitus, ateroskleroz ve hipertansiyon ile, bu hastalıklar için kullanılan ilaçlar kanın pıhtılaşması için geçen süreyi doğrudan etkilediğinden, cerrahi ve implant prosedürleri sırasında çok dikkatli olunmalıdır. Ayrıca bazı ağız içi ve ağız dışı bulgular, bazı sistematik hastalıkların semptomu veya göstergesi olabilir.

Hastanın genel sağlık durumu, genel tıp bilimleri ile ilgili sağlık sorunları, reçete edilen ilaçlar ve alerjik durumlar diş hekiminin ilaç seçimini ve müdahalesini değiştirebilecek faktörlerdir. Bu nedenle Oral Diagnoz bölümünde hasta hakkında detaylı bilgileri içeren anamnez alınır ve tedavi buna göre planlanır. Örneğin, hastanın alerjik reaksiyonları varsa, anestezi uygulanmadan önce test edilmeleri gerekebilir. Aynı şekilde hastanın diş hekimine başvurması ve tedaviye başlamadan önce belirli bir süre Coumadin, Plavix veya Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçları kullanmaktan kaçınması gerekebilir.

Bunlara ek olarak hastanın tedaviden beklentileri de değerlendirilmelidir. Örneğin diş hekimine başvurma nedeni daha estetik dişlere sahip olmaksa, beklenen sonuç iyice ifade edilmelidir. Bunu yaparak doktor hastayı beklentilerin uygulanabilirliği konusunda daha iyi bilgilendirebilir.

Diş hekimliğinde en önemli yardımcı tanı tekniklerinden biri radyolojik incelemedir. Dental radyolojide kullanılan radyografiler ağız içi ve ağız dışı olmak üzere iki kategoriye ayrılabilir.

Ağız İçi (Ağız İçi) Radyografileri

Ağız içi radyografiler, birçok diş hekimi tarafından rutin olarak kullanılan periapikal radyografileri kapsar. Periapikal radyografiler ile bir veya birden fazla diş ve çevre dokuları ile dişleri çevreleyen alveolar kemik görülebilmektedir. Diş çürüğü, diş apsesi, periodontal kemik kaybı, ikincil boşluklar ve daha birçok rahatsızlık/hastalık periapikal radyografiler ile görüntülenebilmektedir.

Panoramik Radyograflar

Panoramik radyografiler, tüm dişleri, gömülü dişleri, çevreleyen kemik dokusunu, tam çene kemiğini, ağızdaki fizyolojik ve patolojik boşlukları ve eklemleri tek karede tek seferde görüntüleyebilen bir ağız dışı görüntüleme tekniğidir. Özellikle genel ağız muayenesi, gömülü diş çekimi, rezeksiyon, küçük kistler veya birkaç implant gibi basit işlemlerin görüntülenmesinde kullanılır. Tüm dişleri tek seferde görüntülerken seri periapikal radyografiye göre hastayı daha az radyasyona maruz bırakır ve doktorun genel bir değerlendirme yapmasını sağlar.

Periapikal Radyograflar

Doktorların az sayıda komşu dişi ve onları çevreleyen kemik dokusunu görüntülemesine izin veren periferik radyografiler, panoramik radyografilerde tespit edilen şüpheli durumların daha ayrıntılı bir resmini elde etmek için kullanılan bir ağız içi görüntüleme tekniğidir. Detaylar açısından panoramik radyograflardan çok daha detaylıdır.

Panoramik röntgen neden gereklidir?

Panoramik röntgenler insan gözünün göremediği çürük, kist ve tümörlerin tanısında kullanılmaktadır.

Tedavi planlamasının daha hızlı ve doğru yapılmasına yardımcı olan radyografilerdir.

Söz konusu bölgeyi detaylı olarak gösterdiği ve operasyonun başarı oranını arttırdığı için çene cerrahisi öncesi mutlaka doktor tarafından görülmesi gereken görüntülerdir.

 

Panoramik röntgenlerin avantajları nelerdir?

Panoramik röntgenler, kistik ve tümöre bağlı oluşumların yanı sıra birçok kavitenin erken teşhisini sağlar.

Tek bir röntgen ile tüm dişler görüntülenebilir.

Dişlerin tamamının görüntüsü ile erken teşhis ve tedaviye olanak sağlar. Bu sayede hem zaman hem de maliyet açısından verimlidir.

Standart panoramik radyografiler ayrıca sağ ve sol ısırma radyografileri, tespit edilemeyen orta yüz çürükleri, kronik lezyonlar, gömülü dişler, periodontal dokular (kemik) ile ilgili sorunlar hakkında hayati bilgiler sağlar.

greftler), çene kemiğinde oluşumlar, aşırı dolgular ve ayrıca çocuklarda; daimi dişlerin yeri, köklerin gelişimi ve süt dişlerinin köklerinin rezorpsiyonu.

Diş travması geçirmiş hastalarda acil ve periyodik periapikal radyografiler diş, kök ve çevresi hakkında bilgi verir.

40 yaş üstü hastalarda şikayetleri ne olursa olsun kemik patolojilerinin ve asemptomatik hastalıkların belirlenmesi için radyografiler çok önemlidir.

Radyolojik bulgular ile tüm problemler belirlendikten sonra alternatif tedavi planlaması daha kolay yapılabilir. Kısacası, yarım saatlik bir ön teşhis, başarılı ve bilgilendirici bir sonuca götürecektir.

REKLAM ALANI
ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.