Kemoterapi nedir, nasıl yapılır?
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için kimyasallar içeren ilaçların kullanılması anlamına gelir. Kemoterapi, anti-kanser tedavisi veya anti-neoplastik tedavi olarak da adlandırılır.

Kanser tedavisinde kemoterapötik ajanlar tek başına veya kombinasyon halinde kullanılabilir. Kemoterapötik ilaçlar vücudun büyük bir damarına uygulanabilir veya kemoterapi hapı ağızdan alınabilir. Bununla birlikte, kemoterapi alanındaki gelişmeler sayesinde, artık klinik uygulamaya çeşitli uygulama yöntemleri girmiştir. Kolon ve rektum kanserleri ve yumurtalık kanserleri için, kemoterapötik ajan karın boşluğuna verilmeden önce seyreltilir ve ısıtılır; bu yönteme “Sıcak Kemoterapi” ve “Hipotermik İntraperitoneal Kemoterapi (HIPEC)” de denilmektedir. Ayrıca intraplevral (göğüs kafesine) ve intratekal (merkezi sinir sistemine) uygulama mevcuttur.
Kemoterapi preparatlarında çok güçlü etken maddeler kullanıldığından ve tüm vücuda yayıldığından kanser hücreleriyle birlikte sağlıklı hücreler de etkilenir. Kemoterapinin yan etkilerinin altında yatan temel mekanizma budur. Öte yandan kanser hastalarında enfeksiyon, çoklu organ işlev bozuklukları, kalp yetmezliği ve beslenme bozuklukları da sık görülmektedir. Hem bu yan etkiler hem de komorbiditelerin varlığı kanser tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gerektirir.
Kemoterapi, kanseri tedavi etmek, tümörün büyümesini yavaşlatmak, ameliyat veya radyoterapi öncesi tümörün boyutunu küçültmek, ameliyattan sonra kalabilecek kanser hücrelerini azaltmak ve kesin tedavisi yoksa tümöre bağlı komplikasyonları tedavi etmek veya hafifletmek için kullanılabilir. mevcut.
Tüm kanser türlerini tedavi etmek için kullanılabilecek tek bir kemoterapötik ajan yoktur. Şu anda, farklı kanser türleri için kanıtlanmış etkinliği olan yaklaşık yüz kemoterapi ilacı var. Öte yandan, kanserin tipine ve evresine bağlı olarak birden fazla kemoterapötik preparat kombinasyon halinde (sıralı veya birlikte) kullanılabilir. Kemoterapi protokolü, kanserin tipine ve evresine göre planlanmış, belirli aralıklarla uygulanan ve ara verilen bir kemoterapiyi ifade eder. Bir kemoterapi protokolünde, bir veya birden fazla kemoterapötik ajan, belirli bir dozda, belirli bir süre boyunca (örneğin 28 gün) uygulanır ve her kemoterapi ilacı belirli bir günde (örneğin, birinci gün, beşinci gün) uygulanır. ). Bu tedavilerin her birine bir döngü denir. Doktorunuz size kullanılacak ilaç(lar)ı, dozlarını, uygulanacağı günü ve toplam tedavi süresini detaylı olarak bildirecektir. Bazı kemoterapi ilaçları hastalar tarafından rutin günlük yaşamda alınırken, bazılarının ise hastanede gözetim altında verilmesi gerekmektedir.
Kemoterapi planlanırken birçok faktör göz önünde bulundurulması gerektiğinden, sizin için planlanan kemoterapi ile ilgili tüm soru ve endişelerinizi mutlaka doktorunuza sormalısınız.
Riskler
Kemoterapi ilaçları geniş bir yan etki yelpazesine neden olur. Her kemoterapi ilacının benzersiz bir yan etki profili olmasına rağmen, bu yan etkilerin şiddeti de sağlık durumunuzdan ve ilacın dozundan etkilenir.
KEMOTERAPİ İLAÇLARININ NEDEN OLDUĞU YAYGIN YAN ETKİLER ŞUNLARDIR:
- Ateş
- Mide bulantısı
- Kusma
- İshal
- Kabızlık
- iştahsızlık
- Hematolojik parametrelerdeki değişiklikler (beyaz kan hücresi, kırmızı kan hücresi ve trombosit sayısı)
- Ağız yarası
- Kanama yatkınlığı
- yorgunluk
- Saç kaybı
Doktorunuz, uygun tedavileri zamanında başlatmak için yukarıda sıralanan yan etkileri ve yaşayabileceğiniz diğer olası yan etkileri dikkate alacaktır. Ayrıca, diğer tıp uzmanları da, yaşanan yan etkileri ve ciddiyetlerini göz önünde bulundurarak, yan etkilerin yönetiminde yer alabilir.
TEDAVİ SÜRECİ
Kemoterapi ilaçları kanser hücreleriyle birlikte vücudunuzun sağlıklı hücrelerini de etkilediğinden, kemoterapiye başlamadan önce vücudunuzun kemoterapinin hem terapötik hem de yan etkileriyle baş etmeye hazır olup olmadığını belirlemek için sağlık durumunuzu kontrol etmeniz gerekir. Bu nedenle kalbiniz, böbrekleriniz, akciğerleriniz ve karaciğeriniz incelenir ve kan ve idrar testleri, görüntüleme çalışmaları ve EKG gibi diğer testler istenir. Bir problem tespit edilirse, kemoterapi başlamadan önce bir komorbiditeyi stabilize etmek gerekir.
Kemoterapi ilaçları enfeksiyona karşı savaşan kan hücrelerini tehlikeye attığından, kemoterapi başladıktan sonra enfeksiyonlara daha yatkın olursunuz. Buna göre vücudunuzda enfeksiyon olup olmadığını araştırmak için çeşitli testler yaptırmanız gerekecek ve ayrıca olası bir enfeksiyon olup olmadığının tespiti için diş hekimine yönlendirileceksiniz.
Kemoterapi tamamlandıktan sonra hamilelik planlayan çocuk doğurma çağındaki çiftler için Tüp Bebek uzmanına da danışılması gerekecektir. Hastalıkla ilgili koşullar izin verirse, sperm veya yumurtalar alınır, dondurulur ve ileride kullanılmak üzere saklanır.
İster rutin günlük hayatta kemoterapi hapı ağızdan alınsın, ister kemoterapötik ajan gözetim altında bir hastanede damardan uygulansın, kemoterapi ilaçlarının bazı yan etkilere neden olması kaçınılmazdır. Bu yan etkilerden dolayı ev ve iş hayatınızı değiştirmeniz gerekecektir. Kemoterapinin neden olduğu enfeksiyona karşı savunmasızlık hem siz hem de aile üyeleriniz için risk oluşturacaktır. Yorgun ve yorgun hissedebilirsiniz. Bu durumda enerjinizi daha verimli kullanmak için yöntemler geliştirmeniz gerekebilir. Tedavi eden sağlık ekibinize kemoterapi sırasında ve sonrasında ne yapacağınızı mutlaka sormalısınız.
Kemoterapiniz boyunca düzenli aralıklarla tıbbi onkoloğunuzu ziyaret etmeniz gerekecektir. Bu ziyaretlerde vücudunuzun kemoterapiye verdiği yanıt ve genel sağlık durumunuz değerlendirilecektir. Tedaviye verdiğiniz yanıt, genel sağlık durumu ve yan etkiler göz önünde bulundurularak doz ve hatta kemoterapi ilacı değiştirilebilir. Ayrıca doktorunuzun belirttiği belirtiler dışında bir belirti yaşarsanız hemen doktorunuzu aramalısınız.